E-mail Marketing Rehberi
Yazı İçeriği
- 1 E-mail Marketing Nedir?
- 2 Marketing Automation Nedir?
- 3 E-Mail Marketing Automation
- 4 Mail Toplama Yöntemleri ve Kaynakları
- 5 Karanlık Yöntemler
- 6 Aydınlık Yöntemler
- 7 Gri Yöntemler
- 8 Kullanıcıları Segmente Etmek
- 9 E-ticaret Siteleri İçin E-mail Marketing
- 10 Ölçüm ve Geliştirme
- 11 E-posta Pazarlamasının Geleceği
- 12 Özet
E-mail Marketing Nedir?
E-mail marketing, farklı stratejiler ile kullanıcılara mail gönderip şirkete kar/yarar sağlayan pazarlama yöntemlerinden bir tanesidir. ROI yani yatırımsal geri dönüşü en yüksek olan pazarlama kanallarından bir tanesi e-mail marketingdir aslında. Mailleri tek tek bütün gün yazmak yerine, sağlam bir yol haritası ile bu pazarlama yönteminden maksimum getiriyi sağlayabilirsiniz. Bu yazıda da e-posta pazarlaması üzerine uygulayabileceğiniz tüm yöntemleri inceleyeceğim.
Uzun ve bilgilendirici bir yazı seni bekliyor, sırf göz gezdirmeyi düşünüyorsan sana pek bir şey katmayacaktır…
Marketing Automation Nedir?
Marketing Automation; pazarlama süreçlerinde iş yükü yaratan işlemleri 3. parti araçlar ile veya inhouse olarak otomatikleştirmeye verilen addır. Pazarlama otomasyonu olarak sanayiden fırlamış bir çevirisi olan marketing automation, dijital pazarlamada bir çok alanda kullanılır. Mail pazarlaması ve sosyal medya paylaşımlarının ayarlanması bu otomasyonun başında gelir.
E-Mail Marketing Automation
İlk olarak piyasadaki araçların deneme/ücretsiz sürümlerini inceleyerek size ve şirketinize uygun olanı seçmenizi öneririm. Kullanabileceğiniz E-mail marketing automation araçlarından en iyilerini bu yazıda inceleyebilirsiniz. Şahsi sitelerimde ve şirket içinde Mailchimp kullanıyorum, iyi yanları da zayıf yanları da var fakat işinizi göreceğine eminim. Ücretsiz bir üyelik alıp bir-iki hafta içinde paneli öğrenmeniz mümkün.
Mail Toplama Yöntemleri ve Kaynakları
İlk adım olarak mail toplayacağınız kaynak ve yöntemleri belirlemeniz gerekiyor. Bu noktada etik ve yasalar arasında sek sek oynayacağınıza emin olun ki her dijital pazarlamacı bu yoldan geçer.
Karanlık Yöntemler
Linkedin’deki bütün bağlantılarınızın maillerini excel olarak çekebileceğinizi biliyor musunuz? Kendi profilinizi veya açtığınız “ilgi çekici” fake bir profili kullanarak günübirlik kullanıcı ekleyip arada sırada da içerik paylaşıp bir haftada binlerce mail elde edebilirsiniz.
Yukarıda bahsettiğim profil ile arkadaş biriktirdikten sonra yazdığınız, çevirdiğiniz veya çaldığınız bir e-kitabı “mailini yorum yazan arkadaşlara ileteceğim” gibi bir ifade ile paylaştığınız zaman bir o kadar daha mail yorum olarak gelecektir.
Ekstra bir strateji de, yorum yapan bu bütün insanları direk eklemektir. Bu kişiler bağlantınız olduğu anda aynen facebook gibi o kişilerin duvarına e-kitap postunuz düşecektir ve onların arkadaşlarına da iletilecektir bu mesaj. Bu şekilde devam ederek saadet zinciri tarzı binlerce maili cebe atarsınız.
Mail listelerini para ile satın almanız da mümkün fakat bunun da diğer karanlık yöntemler gibi zararları mevcut.
- Listedeki mailler eski ve inaktif olabilir.
- Listeye attığınız mailler; spam işaretlenir veya şikayet alırlarsa hesabınız kapatılabilir (mailchimp) ve hatta websitenizi içeren linkler bile spam olarak yargılanabilir.
- Alakasız bir kitleye mail attığınız için, açma ve link tıklama oranları yerlerde olur.
Hani her toplantıda değiş tokuş edilen kartvizitler var ya, benim masamda yüze yakın var mesela, pat diye mail listesine eklemeyi düşündünüz mü o kişileri?
Bahsettiğim karanlık yöntemleri uygulamak tamamen size kalmış, bir çok meşhur girişimci bu tarz şeylere elini sokmuştur zamanında, etik değerleriniz ile baş başa bırakıyorum sizleri.
Aydınlık Yöntemler
Yoldan çıkmak istemiyorsanız da geleneksel yöntemlere başvurabilirsiniz. Mail toplama formları bunlardan bir tanesi, en başta bahsettiğim araçlar sayesinde, hazır taslaklar üzerinden bu formları hazırlayabilirsiniz. Sidebarda, footerda veya pop-up olarak kullanıcıları rahatsız etmeyecek şekilde mail abonelik formları kurabilirsiniz. Son kurduğum pop-up fikri aşağıdaki gibi, halen aktif ise zaten denk gelmişsinizdir 🙂 yazıyı beğenirseniz de sidebardan haftalık bültene abone olmayı ihmal etmeyin.
Sitenizin ne ile alaklı olduğunun hiç bir önemi yok, her müşterimize hem SEO açısından hem de strateji açısından site içine blog açmalarını öneriyoruz. Bloglar hem siteyi güncel tutuyor hem de long tail kelimelerden trafik çekiyor.
Araba motoru satan bir siteniz var diyelim, blog açıp araba motorunun bakımı ve tamiri gibi içerikler yazıp, “araba motoru tamiri aletleri” gibi long tail aramalardan organik trafik çekebilirsiniz. Bu şekilde ürünleriniz ile ilgili kişileri blogunuza çekip, onlara satış yapabilir veya ziyaretçileri blog listesine abone yapabilirsiniz.
Etkinliklere laptop ile katılıp ürün veya sitenizi tanıtabilirsiniz veya stand kurabilirsiniz, bu sayede ürününüz ile ilgilenen kişilerden mail adreslerini kendi elleri ile girmeleri isteyebilirsiniz. Bir konferansta henüz yapım aşamasında olan bir sitenin stand kurduğuna şahit oldum, bilgisayarı mailini gir formunda açık bırakmışlar, konuştukları ve standa uğrayan bir çok insanın ayrılmadan mail adreslerini girdiklerine şahit oldum.
Aydınlık tarafın tek negatif yanı sürecin zaman almasıdır fakat sadık ve kaliteli bir ziyaretçi kitlesi yetiştirmek için bu zamanı tanımanız zaten gerekiyor.
Gri Yöntemler
Bu da karanlık ve aydınlık yöntemlerin arasında kalmış taktiklerdir. Sitenize kullanıcıların feedback vermesi için anketler veya eklentiler kurabilirsiniz. Ben Hotjar kullanıyorum ve gayet memnunum. Feedback veren kullanıcıları ise mail listenize ekleyip, sitemize girip şunu şunu yaptığınız için mail listesine eklendiniz tarzı bir mail atıp, isterlerse o an listeden çıkma şansı verebilirsiniz.
Kullanıcıları Segmente Etmek
Şimdi yapacağımız şey ise liste oluşturmak. Bütün kullanıcıları aynı torbaya koyup robot gibi aynı mailleri atmıyoruz. Kullanıcıların geldikleri kaynakları ve yöntemleri ayırıp hepsini segmente etmek gerekiyor. Blog kayıt listesi, pop-up kayıt listesi, linkedin ile izinsiz aldığım mailler 🙂 gibi listeler oluşturup, bu gruplara özelleşmiş mailler yolluyoruz.
Yeni kayıt olmuş kullanıcılara hoşgeldin maili ( kayıt sırasında ismini alabildiyseniz maile eklemenizi tavsiye ederim), düzenli haber ve blog bültenleri, indirimler ve kampanyalar bu listelere atabileceğiniz mail çeşitlerinin bir kaçıdır.
E-ticaret Siteleri İçin E-mail Marketing
E-ticaret sitelerinde ise bu süreci bir adım daha ileriye taşıyabiliriz. Google Analytics ile siteye ekleyeceğimiz kodlar sayesinde, kullanıcıların hangi sayfalarda gezindiklerini, hangi ürünü incelediklerini ve hatta hangi ürünü sepette bıraktıklarını tespit edip bu kullanıcıları gruplandırabilirsiniz. Kırmızı topuklu ayakkabıyı sepete ekleyip siteden çıkan bir müşteriye, ürünün adını ve görselini içeren, “Burag sepette ürünün kaldı, geri dönmek ister misin?” mailini otomatik gönderime ayarlamak çok da zor değil. Hayır sepete eklemedim o ürünü bu arada, siyah rengi tercih ederim ben. Sepette bırakılan bütün ürünler düzenli aralıklar ile kullanıcılara iletildiği taktide güzel dönüşüm oranları elde edersiniz. Bkz.
Kırmızı topuklu ayakkabı alan kullanıcılara ertesi gün, kombin yapabileceği çantaları ve aksesuarları içeren otomatik mailler bile atabilirsiniz. Kombinasyon ve algoritmaları oturttunuz mu sistem kendi kendini çevirir.
İndirim maillerine zaman kısıtlaması ve geri sayım butonları eklemek de tıklamaları tavan yaptıran harika bir yöntem. İknanın Psikolojisi Kitap Notlarım yazımda bu ikna prensiplerini daha ayrıntılı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
Ölçüm ve Geliştirme
Her şeyi otomatikleştirip bir kenara bırakmıyoruz elbette, devamlı gelişen ve güncellenen bir çark kurmanız gerekiyor. Kurduğumuz bütün listeleri ve oluşturduğumuz e-mail marketing kampanyalarını düzenli olarak takip ederek, mail görüntüleme, açma ve linklere tıklanma gibi dönüşüm oranlarını takip etmeniz gerekiyor.
Optimizasyon için, mailing A/B testleri ideal bir yöntemdir. Yeterince büyük ve homojen bir listeye sahip olduğunuz zaman bu listeyi bölerek, atacağız mailde; dizayn, hitap şekli ve tonu, görsel ve mail uzunluğu gibi değişkenler ile oynayarak kullanıcılara mail atıp hangi versiyon daha başarılı ise, o versiyon üzerinden devam edip dönüşüm oranlarını arttırabilirsiniz. Yukarıda bahsettiğim araçların bir çoğu listenizi bölerek A/B testi yapmanıza yardımcı olacaktır zaten.
İkinci bir test ise zamanlamadır. Homojen bir kitleyi 4-5 gruba bölerek; 09:00-12:00-15:00-18:00-21:00 gibi saatlerde maillerinizi test ederseniz, maillere koyduğunuz UTM kodları sayesinde, maillerden sitenize gelen kullanıcıları Google Analytics üzerinden takip ederek, kullanıcıların sayfada geçirdikleri süreleri, aldığı aksiyonları ve çıkış oranlarını hesaplayıp, mail gönderimlerinizi en doğru zamana ayarlayabilirsiniz. Haftanın doğru günü ve saatini seçerken de yayınlanmış istatistikleri göz önünde bulundurabilirsiniz.
E-posta Pazarlamasının Geleceği
2017’nin en büyük e-posta trendlerinden ikisinin interaktiflik ve kişiselleştirme olduğunu söyleyebilirim. Maillerde, kayıtlı kullanıcıların isim/soyad, yaş ve ilgi alanı gibi bir çok özelliğini kullanılarak; gifler, videolar ve butonların eklendiği mailler dönüşüm oranlarını yükselten etkenlerdir günümüzde. Big data verileri sayesinde de, sizin için elle yazıldığını bile düşünebileceğiniz otomatik mailler ile karşılaşabilirsiniz.
Özet
E-posta pazarlaması ne kadar basit görünse de; çok kanallı sağlam bir strateji oluşturmadıkça ve bunu otomatikleştirmedikçe büyük ölçüde size vakit kaybından başka getirisi olmayacaktır. Bahsettiğim yöntemler ışığında gerek beyaz gerek ise siyah yöntemler ile kitlenizi oluşturup, doğru kitleye doğru hitap şekli ile ulaştığınızda çabalarınızın faydasını fazlasıyla göreceksiniz.
Mail gönderimlerinizi sağlayan şirketler olduğu gibi, bir yandan da yukarıda bahsettiğim bütün stratejileri oluşturup sizin yerine uygulayacak sanışman Türk ve yabancı şirketler de mevcut. Geçenlerde toplantı yaptığımız ve halen maillerine dönmediğim -_- Revotas bildiklerimden sadece bir tanesi.
Yazımı beğendiyseniz Dijital Pazarlama, Kullanıcı Deneyimi ve Kişisel Gelişim ile ilgili haftalık bültenimi takip etmek için mail listeme kayıt olmayı unutmayın!
Usanmadan yapılan hatalar, çıkarılan onlarca ders ve bu süreçte gelişen bakış açılarım. İşte size Yirmilerim…
Beni 3 dakikada tanımak için linke tıkla!
Aşağıdaki sosyal medya hesaplarımdan da maceralarımı takip edebilirsin 🙂