E-ticaret Sitenizde Sorgulamanız Gereken 3 Kavram
Müşterilere Kupon Sunmak
Müşterilere kuponlar sunarak onları sepete ürün eklemeye ve ürün satın almaya teşvik ettiğinizi düşünüyor olabilirsiniz. Sepette ürün bırakan kullanıcılara, yeni üye olanlara veya arkadaşını davet edenlere %10-%15 indirim sağlayan kupon şifrelerini bol keseden dağıtıyorsunuz ardından da bu insanların daha düşük fiyatlar sayesinde daha çok ürün almasını bekliyorsunuz. Gayet etkili bir yöntem fakat düşünmeniz gereken bir nokta daha var.
Kuponu olmayan kullanıcıların, siparişi tamamla butonunun üstündeki devasa hediye çeki opsiyonunu görüp de, “ya ben bunu daha ucuza alabilirim” mantalitesi ile satın almaktan vazgeçebileceklerini hiç düşündünüz mü. Getirdiğiniz müşteri kadarını kaçırıyor da olabilirsiniz bu taktik ile, çok iyi test etmeniz gerekiyor kupon sistemini mutlaka kullanacaksınız.
Karlı Ürünleri Öne Çıkarmak
Bir kategorideki ürünleri neye göre default sıralıyorsunuz?
Popülerlik? ( Social Proof taktiği iyidir neden olmasın )
Elbette kullanıcılara fiyat, beden, renk, indirim gibi bir çok filtreleme sunuyorsunuzdur fakat karşılaştıkları ilk sıralamanın amacı nedir tam olarak?
Biliyorsunuz ki kategori sayfalarında mantıken en üstteki ürünlere göre aşağıdaki ürünler daha az görüntülenir, diğer sayfalardaki ürünler ise daha da az.
Ürünleri karlılık üzerine sıralamayı düşündünüz mü peki?
Ürünün pahalı olması her zaman karlı olduğu anlamına gelmiyor, bütün ürünlerin bir maliyeti, fiyatı ve kar marjı vardır. Ön sıralara en karlı ürünleri koyup, kar marjı düşük olanları arkaya salladığınızı düşünün. Conversion başına karınız yükselir miydi? Hatta bu karlı ürünleri bir de popüler ürünler etiketi ile sunsanız kullanıcılara. Evet-Hayır veya beyaz-siyah bir cevabı yok bunun, test ederek görebilirsiniz sonuçları sadece.
Mobil Cihazların Katma Değeri
Global değerlere baktığımızda masaüstü cihazların dönüşüm oranları mobil cihazların 3-4 katı civarındadır. Mobil trafik trafikten satış olmuyor, masaüstüne yüklenelim gibi bir düşünceniz olduysa, atın bir kenara gitsin. Mobilin dönüşümü yüksek gözükmese da katma değeri muazzamdır. Daha önce çalışma fırsatı bulunduğum onlarca e-ticaret sitesini incelediğimde mobil trafiğin yaklaşık %55-70 bandında olduğunu söyleyebilirim.
Günümüzde online satışlar tek adımda gerçekleşmiyor, kullanıcılar 3-5-10 hatta 15 defa siteye geri dönebiliyor ürünü almadan önce. Kullanıcıların dokunuş noktalarının bir çoğu da yoğun kullanımından dolayı mobil platformlardan gerçekleşiyor. Bu touchpoint’ler sayesinde kullanıcı-marka ilişkisi şekillenir ve pazarlama/remarketing stratejilierinizin yol haritasını çıkarmanıza destek olur.
Aşağıdaki görsel çalıştığımız sitelerden birinin Desteklenen Dönüşümler şeması. Ürün satışlarında kullanıcıları site ile mobil cihazdan etkileştiği ( touchpoint ) dönüşümlerin sayısını görebilirsiniz. Yapılan satın alımlarda kullanıcılar büyük ölçüde mobil cihazlardan siteye en az bir kere ziyaret etmişler. Bu nedenle mobilden satış yapmaya değil de, sağlam bir mobil deneyim ile kullanıcıya dokunmaya odaklanın.
Mobili; dizayn ve kullanıcı deneyimi açısından bir kenara atarsanız, satış ve dönüşümlerinize katkı sağlayan bu bütün dokunuş noktalarını da çöpe atmış olursunuz. Mobil olayı asıl bu nedenle değerlidir; mobil trafik artıyor, insanlar artık telefonları çok kullanıyorlar geyiklerini bir kenara bırakabiliriz o yüzden 🙂
Usanmadan yapılan hatalar, çıkarılan onlarca ders ve bu süreçte gelişen bakış açılarım. İşte size Yirmilerim…
Beni 3 dakikada tanımak için linke tıkla!
Aşağıdaki sosyal medya hesaplarımdan da maceralarımı takip edebilirsin 🙂