Isparta Seyahati

Süleyman Demirel Üniversitesi’nde Teknoloji ve Kariyer Günleri’ne konuşmacı olarak katılmak için yolum Isparta’ya düştü. Tamamen dağlar ile çevrili olduğundan dolayı dengesiz iklimi olan bir şehir Isparta. Hava alanı güneşli iken, şehre girdiğiniz anda yağmur ile karşılanabiliyorsunuz. Yetkili gençler beni hava alanından alıp otele kadar bıraktılar, bir kaç opsiyon vardı otel konusunda aklımda, merkezi konumundan dolayı İyaşpark Otel’de karar kıldım.

Bir kez daha altını çiziyorum, şehirde otel doluluk oranı düşük ise kattiyen internetten rezervasyon yapmayın. Trivago’da 160, Ets Tur’da 170 olan otel fiyatını, gidip yüzyüze pazarlık ile 100 liraya indirdim. İnternette çakallık peşinde herkes booking kapandığından beri, gelmeyelim bu oyunlara. Bana eşlik eden öğrencilerle oturup bir şeyler içip sohbet ettik otele gelince.

Gençlerden aldığım bilgiye göre 200.000 nüfusun 80.000’i öğrenci şehirdeki, bütün mağzalar ve cafeler de öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gelişmiş. Tek uzun bir cadde üzerine kurulan şehir yan sokaklarda barlar ve cafeler olarak dallanıyor.

Isparta Gözlemlerim

• Her sokak başında bir spor salonu bulunuyor.
• Nüfus yoğunluğu fazla olan bir şehir, her bankamatikte uzun sıralar var.
• Şehrin sembolü gül; gül reçeli, gül özlü bakım ürünleri ve gül heykellerinden kaçma imkanınız yok.
• Öğrenciler yakınlığından dolayı sık sık arabaya atlayarak Antalya’ya kafa dağıtmaya gidiyorlar.
• Yoğun bir apart inşaatı var şehirde, öğrenciler de fiyattan şikayetçi olmalarına rağmen bu şekilde konaklıyorlar.

 

Isparta’da Tıkınmak

Gençler otelin arkasındaki tarihi kebapçıyı tavsiye ettiler, fakat tarif ettikleri yere gittiğimde yan yana duran iki tarihi kebapçıya rastladım. 1851 yılından beri hizmet veren Kebapçı Kadir’i tercih ettim, ve 1,5 porsiyon bol yağlu kuzu tandır patlattım ayran eşliğinde.

Evet bir daha yazıyorum, 1,5 porsiyon bol yağlı kuzu tandır.

Bol kaymaklı tatlı böyle oluyormuş demek ki…

 

 

Yediklerimi yakmak için şehir turuna çıktım, merkeze yakın bir parkta oturup aşağıdaki manzarayı seyre daldım. Şehrin her yanı bu şekilde dağlar ile çevrili.

Ertesi gün üniversiteye kadar eşlik ettiler bana ve diğer konuşmacılar ile etkinliği tamamladık..

Etkinliğe katılan öğrencilere dağıttığımız hediyelerden bazıları..

Slaytları tam ekran yaptığımda, sol taraf ekrana sığmadı ben de şekildeki gibi tamamladım sunumu. Daha önce böyle bir problem ile karşılaşmamıştım, versiyonundan kaynaklanıyor olabilir Powerpoint’in. Sunumumu yazıları daha da ortalayacak şekilde revize edeceğim.

Şakasına bir de beni tek çek dedim, kırmadılar..

Yaptığım sohbetler ve aldığım geri dönüşlere göre; öğrencilerin büyük bir kısmı, ismi olan üniversitelere göre bir adım geride başladıklarını düşünüyorlar. Kısmen doğruluk payı olsa da, bu nedenle demoralize olmak onları daha da geri itiyor. Gayet iyi imkanları olan Süleyman Demirel Üniversitesi’nde, şehrin sunduğu imkanları suistimal etmeden kendilerini geliştirmeye odaklandıkları taktirde burada okuyan bütün öğrencilerin yollarının açık olduğunu düşünüyorum.

 

Davetlerinden ve konukseverliklerinden dolayı bir kez daha bütün arkadaşlara teşekkürlerimi iletiyorum.