Oyun Tavsiyeleri ve Favori Oyunlarım
Yazı İçeriği
- 1 Witcher Serisi ( 9,5 ⭐️ )
- 2 Dragon Age Serisi ( 9 ⭐️ )
- 3 Mass Effect Serisi ( 8,5 ⭐️ )
- 4 Divinity Original Sin 1-2 ( 9,5 ⭐️ )
- 5 Pillars of Eternity 1-2 ( 8 ⭐️ )
- 6 Dark Souls 2-3 ( 8 ⭐️ )
- 7 Dying Light ( 8 ⭐️ )
- 8 Dead Space Serisi ( 8 ⭐️ )
- 9 Life is Strange ( 8,5 ⭐️ )
- 10 What Remains of Edith Finch (8 ⭐️ )
- 11 Metro Serisi ( 8 ⭐️ )
- 12 Shadow of Mordor – Shadow of War ( 8 ⭐️ )
- 13 Skyrim ( 9 ⭐️ )
- 14 Bioshock Infinite ( 10 ⭐️ )
- 15 Dishonored ( 8 ⭐️ )
- 16 Quantum Break ( 7,5 ⭐️ )
- 17 Old School Oyun Tavsiyeleri
- 18 Heroes of Might and Magic 3-4
- 19 Populous The Beginning
- 20 Patrician 3-4
- 21 Stronghold Crusader
- 22 Warcraft 3
20 yılı aşkın gamer hayatımda yüzlerce oyun serüvenini tatma fırsatı buldum ve bunlardan bazıları bana sundukları tecrübe açısından diğerlerinden fark ile sıyrıldılar.
Bu sayfada PC odaklı olmak üzere, güncel ve “old school” tarzda oyun tavsiyelerimi bulabilirsiniz. Youtube kanalım yüzünden oyunlara ayırdığım vakti biraz kısmak zorunda kaldıysam da halen vakit buldukça bu hobime geri dönüyorum.
Aşağıdaki oyun tavsiyeleri rastgele sıralanmıştır. Başlıkların yanlarında ise 10 üstünden verdiğim şahsi puanları bulabilirsiniz.
Witcher Serisi ( 9,5 ⭐️ )
3 oyundan oluşan Witcher Serisi muhtemelen oynadığım en iyi üçlemedir. Hikaye, karakterler, ambiyans ve dövüş mekanikleri serinin her oyununda katlanarak güzelleşiyor. Witcher 3 ise 200 saat emek verdiğim başlıbaşına bir şaheserdir. Böbürlenilecek bir yetenek değil fakat her oyunu tüm hikaye ve görevleri tamamlamak için 2’şer kere bitirdiğimi belirtmek isterim. Oyunu alacaksanız DLC’ler ile paket almanızı tavsiye ederim.
Dragon Age Serisi ( 9 ⭐️ )
Dragon Age hayranlıkla oynadığım diğer bir üçlemedir. 2. oyuna laf atsalar da serinin tüm oyunlarını şiddetle tavsiye ederim. Serinin birbiri ile bağlantılı her oyununda farklı “seçilmiş kişileri” oynayarak serüvenlere atılıyorsunuz. Her oyunda bir önceki oyunun save dosyasını kullanıp yaptığınız seçimleri bir sonraki oyuna aktarmanız mümkün. 3 oyun boyunca yaptığınız farklı seçimler de çok farklı sonuçlara yol açabiliyorlar.
Son oyunda yarım kalan hikaye serinin 4. oyunu ile tahminen 2020 yılında devam edecek, heyecanla bekliyorum.
Mass Effect Serisi ( 8,5 ⭐️ )
Dragon Age’e FPS ve teknoloji katarsanız Mass Effect ortaya çıkıyor. Seri boyunca Kumandan Shephard ve tayfası olarak gezegenden gezegene dolaşarak kötü niyetli uzaylıları tokatlamaya çalışıyorsunuz. Seçimleriniz doğrultusunda karakterinizin Renegade ( kötü ) ve Paragon ( iyi ) tarafa kayması hikayeyi şekillendiren mekaniklerden biri. Ekibinizi kurduktan sonra da Garrus Vakarian gibi çok sağlam karakterler ile sırt sırt dövüşebiliyorsunuz.
Divinity Original Sin 1-2 ( 9,5 ⭐️ )
Isometric RPG kategorisinin kralıdır. Serinin her iki oyunu da sizi oturduğunuz koltuktan alıp başka dünyalara götürüyor. Onlarca seçim opsiyonu ve sürükleyici hikayeleri ile her iki oyun da 100 saatin üzerinde maceralar sunuyorlar. RPG ve TBS oyunları ilginizi çekiyorsa bu seriyi kaçırmamanız gerekiyor.
Pillars of Eternity 1-2 ( 8 ⭐️ )
Isometric RPG denince aklıma gelen 2. oyun serisidir. Divinity Original Sin’i alın ve tonlarca diyalog ile uzun yüklenme ekranları ekleyin işte karşınızda Pillars of Eternity!
Laf soktuğuma bakmayın serinin iki oyunu da D&D geleneklerini sürdürerek harika maceralar sunuyorlar.
Dark Souls 2-3 ( 8 ⭐️ )
Seriyi oynamadıysanız da YOU DIED geyiğini kesinlikle görmüşsünüzdür. Seriye ilk defa başlayanlar için gerçekten de zor bir oyun Dark Souls fakat mekaniklere alıştıktan sonra pek de ağlamıyorsunuz. 2. oyunu zorla bitirdikten sonra 3. oyun çerez gibi geldi bana. Ayıptır söylemesi 1. oyunu halen oynamadım. Geçenlerde remastered versiyonu çıktı fakat yorumlar gayet kötüydü, vazgeçtim almaktan. Yeteneklerinizi sınamak istiyorsanız Dark Souls serisi gerçekten de hak ettiğiniz ödülü ve tatmin duygusunu size sunuyor.
Dying Light ( 8 ⭐️ )
Zombi filmlerinin hastası olduğum gibi oyunlarına da bayılırım. Left 4 Dead serisinden sonra bu kategoride tavsiye edebileceğim en gerçekçi ve zevkli oyundur Dying Light. Hele oyunda gece dışarı çıktığınızda yaşanan adrenalin dolu kovalama sahneleri yok mu. İkinci oyunun 2019’da çıkması bekleniyor, o zamana kadar bir göz atın derim. Eğer zombi oyunlarını seviyorsanız State of Decay serisini de kesinlikle tavsiye ederim.
Dead Space Serisi ( 8 ⭐️ )
Bu oyunu oynarken götüm yer görmedi… Ölmüşe benzeyen tüm canavarlar/uzaylılar aslında ölmemişler ve yanından geçerken üstüne atlamayı bekliyorlar. Korku ve heyecan ikilisinin tam kıvamında sunulduğu Dead Space serisinin 3 oyununu da tavsiye ederim, fakat bildiğim kadarıyla oyunu yapan stüdyo kapandı ve serinini devamı gelmeyecek…
Life is Strange ( 8,5 ⭐️ )
Liseli kızların tripli hayatları pek ilgimi çekmese de, bu oyun hikayeleştirmeyi bir üst seviyeye taşıyor. Hikaye ve seçilen müzikler ahenk ile dans ediyorlar. Bu oyunun ardından bu tarz oyunlara epey ilgi duymaya başladım. Oynayacaklar için spoiler vermek istemiyorum fakat oyunun sonunda salya sümük halinde buldum kendimi.
What Remains of Edith Finch (8 ⭐️ )
Life is Strange’in ardından hikaye tarzı oyunlara ilgi duymaya başladım ve bu cevher ile karşılaştım. Oyun maksimum 3-4 saat sürüyor, fakat storytelling kelimesine yeni bir anlam kazandırmışlar diyebilirim. Hayranlık ile tek oturuşta bitirdim oyunu ve yapımcılarını takibe aldım.
Metro Serisi ( 8 ⭐️ )
Metro serisinin hikayenin kalitesinden mi yoksa oyundaki Rus karakterlerin efsanevi İngilizcelerinden dolayı mı bilmem ama FPS oyunlarında benim için ayrı bir yeri var. Özetle “uzaylı” istilasında seçilmiş kişiyi oynayıp uzaylılar ile iletişim kurarak saykodelik translara girdiğiniz ve bolca şarjör değiştirdiğiniz bir oyun sizi bekliyor. Hikayenin büyük kısmı karanlık yer altı metrolarında geçse de kendisini korku oyunu kategorisine pek sokamıyorum. Serinin son oyunu için çok heyecanlıyım fakat bilgisayarın kaldırmayacağı korkusundan henüz almadım…
Shadow of Mordor – Shadow of War ( 8 ⭐️ )
Yüzüklerin Efendisi hastası bir insan olarak Battle for Middle Earth serisinden sonra bu serinin ilaç gibi geldiğini söyleyebilirim. Sülfür kokan Mordor çoraklarında ork tokatlamanın verdiği keyif bir başka. İkinci oyun birincinin üstüne epey şey koymuş ve seviyeyi yükseltmiş. Ne yazık ki multiplayer kısmını Pay to Win kıvamında piç etmişler ama single player campaign gayet zevkli.
Skyrim ( 9 ⭐️ )
Elder Scrolls dünyası ile geç de olsa Skyrim ile tanıştım. Üniversiteye girdiğimde zıpkın gibi 4 GB Ram’i olan bir laptop almıştım kendime ve siftahı Skyrim ile yapmıştım. Skyrim’i övecek değilim burada, oynayın işte süper oyun.
Bioshock Infinite ( 10 ⭐️ )
Serinin ilk iki oyunu gayet keyifli olsa da, o 3. oyun yok mu… Bioshock Infinite tek kelime ile bir şaheserdir. Hatta bunu yazarken gaza geldim ve Steam’den alıp bir daha oynayama karar verdim.
Mükemmel bir hikaye, mükemmel bir ambiyans, mükemmel soundtrackler ve Elizabeth…
Elizabeth yaktın beni…
Dishonored ( 8 ⭐️ )
Dishonored, Türkçe çevirisi ile “Şerrrefsiz!” kıyak stealth oyunlarından bir tanesidir. Stealth dediğime bakmayın bu tarz oyunları paldır küldür oynamayı tercih ederim, hatta ilk fırsatta alarmları çaldırmak huyumdur. İkinci oyuna halen el atamadım Steam abimizden güzel bir indirim bekliyorum.
Quantum Break ( 7,5 ⭐️ )
Zaman yolculuğu içeren gayet keyifli bir oyun. Beyninizi yakacak hikayelerden zevk alıyorsanız kesinlikle hoşunuza gideceğini düşünüyorum. 10-15 saatlik bir macera sizi bekliyor.
Old School Oyun Tavsiyeleri
Bu kısımda da antik çağdan kalma fakat halen adı geçtiğinde yüreğimi kıpır kıpır eden oyun tavsiyelerimi bulabilirsiniz.
Bunları puanlamaya elim gitmiyor, yerleri başka benim gönlümde 🙂
Heroes of Might and Magic 3-4
Level dergisi eskiden içinde demo oyunlar olan diskler dağıtırdı. Tabi o zamanlar bırakın Steam’i torrent muhabbeti bile yok, dandik demo diskleri peşinden koşardık. İşin üzücü yani ise içindeki oyunları full oyunlar zannederdim, demo kavramından haberim yoktu çünkü. HOMM serisi ile de bu vesile ile tanıştım, aynı demo bölümünü onlarca kez oynadım yokluktan, tam sürümünü keşfedene kadar. Tam sürümü de benim dandik Pentium 2 bilgisayarda çalışmadı ben de halamın Pentium 3 bilgisayarına yükledim ve hafta sonları fırsat buldukça oynadım. Uzun bir tanışlıklığımız var kendisi ile anlayacağınız. 3. ve 4. oyunlar şaheserdir, ondan sonra çıkanların hepsi de leş gibidir.
Populous The Beginning
Age of 2 ile tanıştığım yıllarda keşfettim bu cevheri. Patates kıvamında grafikleri beni büyülemesine engel olmadı. Masum rakip kabilelerin üzerine “doğal” afetler yağdırmak hiç bu kadar zevkli olmamıştı.
Patrician 3-4
Siz daha portakalda vitaminken ben teknemle denizlere açılıp ticaret yapıyor, korsanlar ile kapışıyordum. Bu oyun beni Boğaziçi’nde Uluslararası Ticaret okumaya iten domino etkisini yaratmış bile olabilir. Ahşap gemileri ticaret ile birleştirince beni benden alabilirsin. Ticaret kavramından zevk almamda bu oyunun katkısı büyüktür.
Stronghold Crusader
Çocukluğumun favori oyunlarındandır kendisi… Bebeler bilmez…
Strateji oyunları arasında bir klasik olan Stronghold serisi, halen yılda bir kere indirip stres attığım oyunlardan biridir. Steam üzerinden yeni HD versiyonunu bulabilirsiniz. Ne yazık ki serinin devam oyunları ( 2,3 vesaire ) rezalettir…
Warcraft 3
Lise hayatımda tanıştığım Warcraft beni 7 yıl boyunca DOTA oynamaya itti. İyi mi yaptı kötü mu yaptı bilmiyorum… Liseden kaçıp internet kafede günde 8 saat arkadaşlarla DOTA attığımız günler, kahkahalar ile ortalığı inlettiğimiz günler…
Annem arıyor: Oğlum neredesin kaç oldu saat?
Ben: Anne sabah Adeks’e kaçtık bir oyun daha atalım çıkıyoruz.
Annem: İyi bok yediniz.
Sizlerin de bana tavsiye edeceği oyunlar var ise lütfen yorumlarda paylaşmaktan çekinmeyin!
Oynadığım binlerce oyun arasından aklıma geldikçe dolduruyorum bu sayfayı, devamı gelecek…
Yazı hoşuna gittiyse, benzer içerikler için Ücretsiz Haftalık Bültenime Abone olabilirsin!

Usanmadan yapılan hatalar, çıkarılan onlarca ders ve bu süreçte gelişen bakış açılarım… Yirmilerim serüveni devam ediyor!
Beni 3 dakikada tanımak için linke tıklayabilirsin!
Aşağıdaki sosyal medya hesaplarımdan da sıradan hayatımı takip edebilirsin 🙂
Yorumlar